17 Kasım 2013 Pazar

OKUMAYA BAŞLADIM #2 "Büyük Umutlar"



BÜYÜK UMUTLAR


Her ay en azından bir tane klasik kitap okuma kararı almıştım. Bu ay bu ikinci oldu ama olsun. Kitabın konusu çok iyi bilmiyorum ama güzel olduğu günümüz romanlarına bile aksedilmişti.( Bknz: Beklediğim Sendin) Elimde varken bende okuyayım dedim. Klasik alınırken aslında dikkat edilmeli hangi yayınevi, tam metin mi diye. Ben seçerek almadım ama siz böyle bir hataya düşmeyin pişman olursunuz. Özellikle ucuz fiyatlı klasiklerden kaçının! İnanın bana paranızı vermenize değmez, okumazsınız. Çevirileri o kadar berbat olabiliyor. Özellikle kısaltayım derken tüm kurguyu mahvedebiliyorlar. 


Ayrıca bir çok klasik gibi 'Büyük Umutlar' da filme bir çok kez sahne olmuş kitaplardan. Ben henüz izlemedim, kitabı okumadan da izlemeyi düşünmüyorum.

Konusunu bilmediğim için pek bir şey yazamadım, en kısa sürede bitirip yorumumu paylaşmam umuduyla
KALIN SAĞLICAKLA!



BİTİRDİM #1 Eroin İle Dans


Eroin İle Dans - Canan Tan



Kitap bitti ve sorarsanız sende çok iz bıraktı mı diye ne yazık ki evet diyemeyeceğim. Bunun sebebi ne bende bilmiyorum. Ön yargıyla kitaba başlamam mı yoksa yazım dilimi bilmiyorum ama kitap tam anlamıyla beni içine çekemedi. Kötü değildi ama en iyide değildi. En azından benim içim. 

Konusu bakımından cesaret gerektiriyordu ve bunun adına yazarı kutlarım. Gerçek dışı hissettiğim ya da aklımı kurcalayan  bir yer olmadı ki bu bir bakıma iyi bir şey. Eylül. Baş karakterimiz. Nedense sevemedim Eylül'ü, düşüncelerini.. Nedendir bilinmez çok soğuk bir karakterdi benim için. Kitaba kapılmamam da bu yüzdendi sanırım. Sevdiremedi bana kendisini. Ani öfkeleri, saçma kızgınlıkları. Kendisi tek doğruymuş gibi hatalara karşı gösterdiği tutum. Dünya ise hayatın acı tarafını görmekten güzel günler yaşayamamış, tek elle eroine tutunmuş bir kız. Her zorluk onu daha da çukura batırıyor. Emre var o ise çözemediğim karakterlerden. Var ile yok arasında. Dünya'nın nişanlısı, Dünya'yı ölüme sürükleyen adam. Onun da Dünya'dan pek bir farkı yok. Üvey evlat olduğunu öğrenmenin acısıyla kendini hırpalamış, hayatını mahvetmiş bir insan örneği. Tarık, Tolga, Sibel ve daha onlarcası. Tek ortak noktaları eroin. 
Eylül ise ikilemde gibi. Bir taraf bu haldeyken diğer taraf ise tam zıttı. Çok mükemmel diğerine kıyasla. Aslında Eylül de öyle ya da öyleydi. Aile ilişkileri mükemmel, derslerinde başarılı, kariyer sahibi olmaya en örnek adaylardan. Az uğraşıp didinmemiş Boğaziçi'ni kazanmak için. Fakat hayat ya. Eylül'ü de içine çekiyor bu batak. Kendini kandırsa da sonralı anlıyor eroinin şaka yapmadığını.
 Ölüm ile yapılan dansı kim kazanıyor dersiniz?
Eylül mü eroin mi?

Cevabı öğrenmek sizin elinizde, söyleyerek kitabın tadını kaçırmayacağım.
Daha da irdelenebilir kitabın konusu ama ben bunu size bırakıyorum. Ön yargı oluşmasın kitap öyle kötü falan değil. Hatta bu kitaptan sonra başka kitap okuyamayan bir çok insan var. Bu kitabı defalarca okumuş onlarca insan olduğu gibi. Dilini sevmememden kaynaklandığına yorun siz eleştirilerimi. Yoksa konu bakımından sevdim. Çünkü bilmeden bir şeyin kötülüğünü ayırt etmek doğru olmaz. Şahit olmak gerek ve sağ olsun yazarımız edebiyata böyle bir eser vererek bize bu hakkı tanımış.

Bu kitap herkes için aslında.
 İçimizde ki tüm Eylül'lere, Dünya'lara...

Sözü bitiriyorum ve gerisini size bırakıyorum.
Görüşmek üzere, kalın sağlıcakla!

16 Kasım 2013 Cumartesi

BLOGA ADINI VEREN KİTAP

                             


Kitap Hırsızı. Benim için çok şey ifade eden, en sevdiklerimden birtanesi. Bu kitapla rastlantı sonucu bir indirimde karşılaşan ben sonraları bu buruk romanın bir karakteri oldum sanki. Beklediğim ve bulduğum arasındaki uçurum beni kitap olmak üzere yazarına karşı bir beğeni içerisine soktu. Markus Zusak. İsmini gördüğüm zaman düşünmeden direk elimi uzatacağım yazar. 



Kitap çok farklıydı. Her şeyiyle. Anlatımı olsun, yazımı olsun. O kadar sadeydiki yazarın seçtiği kelimeler. En iyisini cımbızla tek tek ayıkladığı belli oluyordu. Özdü ve yazım tarzı tamamen günümüz yazarlarından farklıydı. Başka biri onun gibi yazmaya çalışsa inanın beceremezdi, tutmazdı. Şiirsel alatımına duyduğum hayranlığın yanında kitabı anlatış şekline de kaldım. İlk anlayamadım n'oluyor diye fakat farkedince de bir solukta bitti kitap.
Kalkıp size konusunu anlatmayacağım sadece gidin ve alın. Önyargılarınızı kırın. İlk başta farklı gelecek fakat sonraları için bana teşekkür edeceksiniz. Bu kitap bana çok şey kattı umarım size de katar. Yazarın yazan  ellerini öpeyim. Tamam, saçmalama boyutuna gelmeden kesiyorum.
HIII, aklıma gelmişken yazarın bir kitabı daha var. O kitapta güzel iyi hoşta bu kitaptan sonra okuduğum için beklentim çok fazlaydı. E tabi birazcık hayal kırıklığı yaşadım ama bu normaldi. Eğer onu da okuma planı0nız varsa ondan başlayın derim çünkü Kitap Hırsız'ının yanında Hiç Kimse Sıradan Değildir biraz daha düşük seviye. Tabiiki bu kitabı kötü yapmaz. Güzeldi ama tam haz almak istiyorsanız bence dediğim sıraya uymalısınız.


Neysee öpüyorum siziiiiiiii! Kalın sağlıcakla!

.
Unutmadan yakında Kitap Hırsız'ının filmi çıkacakmış :*

OKUMAYA BAŞLADIM #1 "Eroin İle Dans"




Eveeeeet. İlk kitap tanıtımım ile  karşınızdayım. İlkler kötü olabilir, affınıza sığınıyorum dostlar.

 Bu kitabı kendim seçerek almadığım için biraz ön yargılıydım. Ele aldığı konu bakımından olsun kolay bir kitap değildi. Arkadaşım o kadar övdü o kadar övdü ki almasam haksızlık yapmış olacağıma inandım. 2012'nin başlarında aldığım bu kitaba ne yazık ki 2013'ün sonlarında başlayabiliyorum. Azcık utanıyorum da. Annemin 'Kitabın yok mu, önce onları bitir' demesine karşı sürekli söylediğim beyaz yalanları aklıma getirmiyor değil. Aman olsun canım! Her kitap kurdu için bu geçerli değil mi? Tamam, bu vicdanımı rahatlatma yöntemim. Kitaba dönelim saptıkça saptım....


Aslında kitaba bir ara başladım fakat yarım bıraktım. Çünkü dili hoşuma gitmedi. Şu anda okurken de hoşuma gidiyor değil ama bitirme zorunluğu içindeyim. İlk başlarına göre kitabı yorumlamak saygısızlık olur. Kitapta baş karakter Eylül ve tahminimce konu 'eroin' çevresinde dönüp dolaşıyor. Ön yargı oluşmasın, eroini desteklemiyor yazarımız. Aksine kullanmanın hayatımızdan aldıklarına değiniyor.
Eylül, Boğaziçi Üniversitesini kazanmış bir genç kız. Herkes bu tür zararlı maddelere sorunları olan insanların başladığını düşünür ya, yazarımız bunda ne kadar yanıldığımızı bizlere kanıtlıyor. Arkadaş ortamının insana bıraktığı etkiyi de gözler önüne seriyor.
Daha kitabın başındayım. Hemen bitirip yorumumu sizlere yapmak istiyorum.

 Ve kalın sağlıcakla diyor, kitabımın sayfalarına gömülmeye gidiyorum!






İÇTEN BİR MERHABA!

                 Blog konusunda deneyimsiz bir geçmişe sahip olsam da kitap tutkusu yüzünden özellikle de Kitap Aşığı'nın fazlaca etkisiyle bu bloğu açmış bulunmaktayım.

 

Yeni yetmeliğimden dolayı beni mazur görün. Hatalar yapmam çok olasıdır ya da kolay pes etmem. Eğer ki içimde kitap sevdası yanmaya devam ederse bu yolda ilerleye bileceğime inanıyorum. 

Özellikle sizin sayenizde!

Evet sıfır izleyicime hitaben bu konuşmayı yapıyorum. Takdire şayanım. Umuyorum ki diğerleri kadar başarılı olabilirim. Bunu gerçekten kalbimle istiyorum ve zor bir okul döneminde bir akıllılıkla bu blogu açıyorum.


Sevmek ve sevilmek dileğiyle, herkese merhaba! Sıcak olsun ortamımız, kahveye duyulan sevgi misali bitmesin beraberliğimiz!